AFAD tarafından yayımlanan verilere göre Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde, 19.53’te 6.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde hissedildi. Kentte ondan fazla bina yıkılırken, enkaz altında kalan kişilerin kurtarılma çalışmaları sürdürüyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sındırgı Belediye Başkanı Ahmet Akın, şu ana kadar 4 kişinin enkaz altından kurtarıldığını açıkladı.
AHMET ERCAN HALK TV’YE KONUŞTU
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem sonrası merak edilen soruları Halk TV canlı yayınında yanıtladı.
“SINDIRGI’DA OLAN DEPREM MARMARA’DA BİR DEPREM YARATMAZ”
Ercan, yaptığı açıklamada, “Ege depremleri göçüntülü depremlerdir. Marmara depremleri ise yanal atımlı depremlerdir. Marmara depremlerinin ana nedeni, İran ve Arabistan kıtalarının Anadolu’yu batıya doğru ittiği için oluşan yanal kırılmalardır. Ege bölgesi depremleri ise hem açılma havzaları içinde kuzey-güney doğrultusunda, hem de yükselme sonucunda meydana gelir. İkisinin birbirleriyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla Sındırgı’da olan bir deprem, Marmara’da yeni bir depreme yol açmaz. Şu an için İstanbul hakkında bir kaygı yoktur,” dedi.
“SINDIRGI’DA DAHA BÜYÜK BİR DEPREM OLURSA EĞER BENİM İÇİN ÇOK BÜYÜK ŞAŞIRTICI OLUR”
Ercan, Sındırgı kırığının 150 kilometre boyunda olduğunu belirterek, “Ancak 6,1’lik depremin yırttığı kesim sadece 15 kilometredir. Yani büyük bir enerji üretilmiş olmasına rağmen daha büyük bir depremin olma olasılığı düşüktür. Sındırgı’daki son büyük deprem 1969 yılında da 6,1 büyüklüğünde gerçekleşmişti. Geçtiğimiz 10 günde de öncü depremler meydana gelmişti. Biz jeofizik mühendisleri Sındırgı’dan endişe duyuyorduk. Burada beklenen deprem yine 6,1, en çok 6,2 büyüklüğünde olabilecekti. Bu nedenle, böyle bir deprem olması benim için sürpriz olmaz,” şeklinde konuştu.
“BALIKESİR HEM MARMARA HEM DE EGE DEPREMLERİNDEN ETKİLENİR”
Ercan, Balıkesir’in hem Marmara hem de Ege depremlerinden etkilendiğine dikkat çekerek, “Balıkesir Türkiye’de deprem konusunda risk taşıyan illerden biridir. Ciddi depremler konusunda geçmiş kayıtlar incelendiğinde, bugüne kadar en büyük deprem 6.2 olarak kaydedilmiştir. Ancak bu, Balıkesir’in hassas bir yer olduğunu değiştirmiyor,” ifadelerini kullandı.
“HALKIMIZA UYARIYORUM, ÖYLE BİR YAPIDAN, ÖYLE BİR YAPIYA YERLEŞMESİN”
Ercan, Sındırgı’daki binaların yıkılmasına dikkat çekerek, “6,1’lik depremde bu kadar çok yapının yıkılması beklenmiyordu. Ancak sağlam bir yapıda değiliz ve mevcut yapıların çoğu, 2007’deki deprem yönetmeliklerine uygun değil. Özellikle zayıf kolonlar üzerine inşa edilen yapılar, depremde ilk yıkılan yapılardır,” uyarısında bulundu.
“YIKILAN YAPILARIN ALTINDAN SADECE YOKSULLARIN ÇIKTIĞINI GÖRDÜM”
Ercan, 56 yıllık deneyimlerinden yola çıkarak, “Bugüne kadar yapılan araştırmalarımda, yalnızca yoksul kesimin mevcuttaki hasarlı yapılar altında kaldığını gözlemledim. Bu durum depremlerin bir ekonomik sorun olduğunu gösteriyor,” dedi.
“DEPREMLERİN YIKIMLARININ NEDENİ ÜLKE EKONOMİSİNİN GÜÇSÜZLEŞMESİDİR”
Ercan, Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların depremler üzerindeki etkisini vurgulayarak, “Güçsüz bir ekonomi, sağlam yapılar inşa etmeyi engeller. Türkiye’de hanelerin gelir düzeyi oldukça düşük. Bu nedenle, deprem sırasında yapılar yıkıldığında, can kaybı ve maddi zararlar da artıyor,” şeklinde konuştu.
“HENÜZ 5,1 5,2’LİK BİR ARTÇI DEPREM OLMADI”
Ercan, “Ana depremden sonraki süreçte artçı depremler yaşanabilir. Henüz 5,1 ya da 5,2 büyüklüğünde bir artçı deprem oluşmadı. Ancak bu akşam veya bu hafta içinde bekleniyor. Artçıların en az iki hafta süreceğini söyleyebilirim,” dedi.
“SAĞLAM YAPIDA OTURMAK İÇİN KİŞİSEL GELİRİN YÜKSEK OLMASI GEREKİYOR”
Ercan, insanların can güvenliğini koruyabilmesi için sağlam yapılar inşa etmeleri gerektiğini belirterek, “Bu yapıların oluşturulabilmesi için ülkedeki bireysel gelir düzeyinin de yüksek olması şart. Ekonomi ve yönetim konuları, bu anlamda kritik öneme sahiptir,” dedi.
