DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gerçekleştirdiği konuşmada, İmralı Süreci hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bakırhan, terör örgütü PKK Lideri Öcalan için MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilen ‘Umut hakkı’ çağrısını yeniden dile getirdi. Şunları ifade etti:
- “Sayın Öcalan, kalıcı çözüm için yoğun bir çaba içerisinde bulunurken, bu çabalara karşı duyarsızlığın başta Kürt halkı olmak üzere çözüme inananlarda kaygı yarattığını görüyoruz. İktidarın bu konuda hassasiyetini doğru anlamasını ve buna uygun davranmasını bekliyoruz. Ayrıca, Sayın Öcalan’ın çalışma ve iletişim özgürlüğünün güvence altına alınması gerekiyor.”
“Toplumsal barışın önündeki engeller yalnızca sözlerle aşılmaz; somut, güven verici ve cesur adımlarla bu engellerin kaldırılması gerekmektedir.” diyen Bakırhan, “Darê tenê bi xwestinê nebaşin. Yani ağaç sadece temenni ederek yeşermez.” şeklinde somut adım çağrısını yineledi.
Bakırhan, Türkiye’nin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, Meclis’in sürece liderlik etmesi gerektiğini vurguladı.
Geçtiğimiz hafta, TBMM’ye “güven ve demokrasi paketi” önerisinde bulunduklarını hatırlatan Bakırhan, bu çerçevede çeşitli taleplerde bulundu.
Tuncer Bakırhan’ın İmralı Süreci ile ilgili talepleri şu şekilde sıralandı:
- Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesinin hem söylemde hem de uygulamada somut yasalarla güvence altına alınması mümkündür.
- Meclis’in acil olarak toplanarak demokratik dönüşüm ve barış kanun teklifi hazırlaması gerekmektedir.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, tüm partilerle görüşerek bir uzlaşı metni oluşturabilir.
- Tüm siyasi partilerin katılımıyla sürecin sahiplenilmesi ve barışın toplumda yer bulması için özel olarak yetkilendirilmiş bir komisyon kurma imkanı bulunmaktadır.
- Silahsızlandırma sürecinin gerekliliği gündeme getirilmiş, “Silahsızlansın ama nerede, nasıl? Silah bıraktıktan sonra ne olacak?” sorularının yanıtları için çalışmalar yapılmalıdır.
- Kayyum uygulamalarının sona erdirilmesiyle kalıcı değişiklikler sağlanabilir. Bu doğrultuda cezaevinde bulunan seçilmiş belediye eş başkanları tutuksuz yargılanabilir ve görevlerine dönebilirler.
- Hasta tutukluların serbest bırakılması ve şartlı tahliyeleri gerektiği halde devam eden hukuksuzluklara son verilmesi önemlidir. Bu konuda Bakırhan, “Bu hasta tutuklular meselesi, Türkiye’nin temel gündemi haline geldi. Her gün bir cenaze ortaya çıkıyor. Bu yaşananlar ayıptır, yazıktır, günahtır.” şeklinde konuştu.
- Cezasını tamamlamış bireylerin tahliyesini engelleyen Cezaevi İdare Gözlem Kurulu uygulamaları eleştirilmiş, “Sen çok kitap okumuşsun… Sen niye Türkçe şarkı söyledin?” gibi nedenlerle insanların infazlarının yakılmasına son verilmesi gerekmektedir.
- “Umut hakkı”nın gündeme alınması gerekliliğine vurgu yaptı ve Sayın Öcalan’ın “özgür çalışma şartları” için düzenleme yapılmasını talep etti.
- Siyasi görüşlerin suç kapsamından çıkarılması ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerektiği belirtilmiştir.
- Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi gerektiğini belirten Bakırhan, “Herkesin başına bela olmuş bu kanun artık güncellenmeli.” dedi.
- Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının bir an önce uygulanması gerektiğini ifade etti.
Bakırhan, konuşmasının bir bölümünde, “Tarihi bir dönemdeyiz, tarihin bizi izlediği çok önemli bir kavşaktayız. Yüzyıllık bir eşikteyiz. Bu nedenle, bu tarihi döneme uygun adımlar atılmasını bekliyoruz.” şeklinde çağrıda bulundu.
ERDOĞAN’LA GÖRÜŞME BEKLENTİSİ
Bakırhan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ile gerçekleştirmeyi planladıkları görüşmenin bu hafta içinde olacağını belirtti. Ancak net bir tarih verilmediğini de ekledi.
