Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın, bugünkü köşesinde anız yakma ve arazi temizliği sırasında orman yangınlarına yol açanlara verilen cezaları ele aldı.
Orman yangınlarının büyük bir kısmının anız yakma ve arazi temizliği sonrası meydana geldiği ülkemizde sıkça görülüyor.
Bu sorun, devasa yeşil örtünün bir çiftçinin sorumsuzca tarlasını temizlemek için anızları ateşe vermesiyle başlıyor. Bunun sonucunda, hepimizin ortak malı olan hektarlarca orman yanarak küle dönüşüyor ve yaşanılan mekanlar da zarar görüyor.
Defalarca uyarılmalarına rağmen bu duruma kayıtsız kalanlar, ülkeye büyük maliyetler çıkarırken orman varlığımızı da azaltıyor.
Ancak, bu ikazlara rağmen neden tarlalar yangın riskinin en yüksek olduğu bir dönemde ateşle temizlenmeye devam ediliyor? Acaba Türk Ceza Kanunu’nda bu konuda bir eksiklik mi var? Caydırıcı ağır cezalar yok mu? Varsa bunlar uygulanmıyor mu?
Yaşı 80-90‘a gelmiş olanların bu tür eylemlere kalkışması durumunda cinayetle eşit bir cezayla karşılaşmaları gerektiğine vurgu yapılıyor. Ormanları yok etmenin, sadece ağaçları değil, bambaşka canlı türlerini de yok etmek anlamına geldiği ifade ediliyor.
Bu şekilde önlenme yollarının yanı sıra, yasal eksikliklerimizin de bir an önce tamamlanması gerektiği dile getiriliyor.
Son günlerde, Balıkesir sınırında, Büyükorhan ve Dursunbey‘de meydana gelen yangın, Bursa’yı da endişeye sevk etti. Alevler, rüzgarın etkisiyle hızla yayıldığında, Bursa ve Balıkesir’in bazı köyleri tahliye edildi. Uzun süren müdahalelerin ardından yangın kontrol altına alınabildi.
Valilikler, kaymakamlıklar ve Orman İşletme Müdürlükleri, yaz aylarında vatandaşları bu konuda uyardıkları halde, yaşadıkları bölgelerdeki insanları tehlikeye atan sorumsuzlara karşı acımasız olunması gerektiği vurgulanıyor. Zira, bu kişiler davranışlarını sorgulamakta bir sakınca görmüyorlar.
Yangınları önlemenin başka yollarının da olduğu belirtilse de, yasal eksikliklerin kapatılması gerektiği net bir şekilde ifade ediliyor.
İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…
