AKP tarafından TBMM’ye sunulan İklim Kanunu, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarının itirazlarına rağmen TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile yasalaşarak 9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni kanun, iklim hukuku kapsamında “İklim Adaleti”, “İklim Finansmanı”, “Net Sıfır Emisyon”, “Adil Geçiş”, “Birincil Piyasa”, “Karbon Kredisi”, “Denkleştirme”, “Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)”, “Gömülü Sera Gazı Emisyonları” ve “Gönüllü Karbon Piyasaları” gibi 39 tanım sunmaktadır.
Kamu kurumları ve gerçek veya tüzel kişiler, kendi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde çeşitli plan ve projeler geliştirecek, uygulayacak ve işbirlikleri gerçekleştireceklerdir.
TEPKİLER GÖSTERİLDİ
Halkın İklim Kanunu inisiyatifi, 25 Haziran’da yeniden TBMM Genel Kurulu’na getirilen İklim Kanunu teklifine karşı çıktı. Yapılan açıklamada, teklifin iklim krizini göz ardı ettiği, doğaya ve yurttaşlara yönelik saldırılar içerdiği belirtildi. İnisiyatif, toplumsal tepki nedeniyle iki buçuk ay önce geri çekilen teklifin, müzakerelere açık sözler verilmesine rağmen yine de Meclis gündemine getirildiğini vurguladı.
Açıklamada, bu düzenlemenin zeytinlikler, kıyılar, ormanlar, tarım arazileri ve meralar gibi önemli alanlara yönelik tehditleri artıracağı ifade edildi.
VERİ TALEBİ YETKİSİ
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, İklim Değişikliği Başkanlığı, gerekli gördüğü bilgi, belge ve verileri kamu kurumları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan talep etme yetkisine sahip olacaktır. Talep edilen bilgi ve belgeler, belirtilen süre içerisinde bedelsiz olarak Başkanlıkla paylaşılacaktır.
Başkanlık, ihtiyaç duyduğu verileri öncelikle Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu’ndan edinirken, temin ettiği verileri de kamu kurumlarıyla paylaşmak üzere bu platforma aktaracaktır.
İlgili kamu kurumları ile protokol yaparak Ulusal Coğrafi Bilgi Platformunda bulunmayan verileri de temin edebilecektir. Milli güvenliğe ilişkin belgelerin paylaşımına dair usul ve esaslar ise ilgili bakanlıklar tarafından belirlenecektir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜCADELESİ FAALİYETLERİ
Kanun teklifiyle iklim değişikliğiyle mücadele faaliyetleri tanımlanmıştır. Sera gazı emisyonları, Ulusal Katkı Beyanı ve net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda azalma sağlanacaktır. Ayrıca, iklimle ilgili kayıp ve zararları önlemeye yönelik faaliyetler gerçekleştirilecektir.
Su kaynaklarının etkili yönetimini sağlamak amacıyla planlama araçları hazırlanacak, çölleşme ve erozyonla mücadele gibi konularda sürdürülebilir yönetim sağlanacaktır. Yerel iklim değişikliği eylem planları, her ilin özel ihtiyaçları gözetilerek vali koordinasyonunda hazırlanacak ve karara bağlanmak üzere İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kuruluna sunulacaktır.
Yerel eylem planlarının hazırlanması süreçlerinde, ilgili kurum ve kuruluşlar talep edilen belge ve bilgileri mevzuat hükümleri çerçevesinde sağlayacaklardır.
KARBON DÜZENLEME MEKANİZMASI
Türkiye Gümrük Bölgesinde ithal edilen malların gömülü sera gazı emisyonlarını yönetmek üzere Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kurulabilecektir. Bu mekanizmaya ilişkin tüm usul ve esaslar, ilgili bakanlıklarla koordineli şekilde Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecektir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, diğer ilgili bakanlıklar ve kurumları temsil eden bir kurul oluşturacak ve Karbon Piyasası ile ilgili özel gelirlerin yönetimine dair hükümler de belirlenmiş olacaktır.
İDARİ CEZALAR
Kanun teklifinde, iklim düzenlemelerine uymayanlar için idari yaptırımlar da uygulanacaktır. Sera gazı emisyonlarına yönelik yükümlülükleri yerine getirmeyenlere, 500 bin liradan 5 milyon liraya kadar para cezası kesilebilecektir.
Ozon tabakasını incelten maddelere dair mevzuat hükümlerine aykırı hareket edenler de benzer şekillerde cezalandırılacak ve çeşitli para cezası uygulamaları yürürlüğe girecektir.