LeMan’da yer alan bir karikatürde Hz. Muhammed’in resmedildiği iddiası ortalığı karıştırmıştı.
Savcılık, olayla ilgili bir soruşturma başlatmış ve karikatürün çizeri D.P. ile derginin diğer sorumlularını gözaltına almıştır.
Derginin bulunduğu İstanbul Beyoğlu’nda ise, konuya dair protesto gösterileri düzenlenmiş ve dergi binasına saldırılar gerçekleşmiştir.
Gündem olan karikatürün çizeri D.P’nin poliste verdiği ifadeler de dikkat çekmiştir.
“Her 15 günde bir karikatür çizip dergiye teslim ederim. Bahsi geçen karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve derginin sahibi olan T.A’ya gönderdim. Aynı süre içerisinde, derginin grafik tasarım işlerini yapan C.O. ve M.Y’ye de ilettim. Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, yayın yönetmeni T.A.’dır. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, T.A. kesinlikle yayına izin vermezdi.”
“Aslında barış dolu bir çalışmaydı”
“Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır. Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım.
Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında “Hz.” ve sonrasında “(s.a.v.)” gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır. Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir.”
“İlk kural din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir.”
“Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka hiçbir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm. Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum; ancak birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere “provokatör” denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerlik yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.”