CHP’nin 38. Seçimli Kurultayı’nda Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesi üzerine açılan dava, 30 Haziran tarihinde görülecek. Dava öncesinde, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım?” ifadeleri kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı.
YILLAR SONRA BİRİNCİ PARTİ
Özgür Özel’in Genel Başkanlık görevine gelmesiyle CHP, yerel seçimlerdeki başarılı stratejileri sayesinde uzun bir aradan sonra tekrar birinci parti konumuna yükseldi. Bu başarı, Özel’in 19 Mart operasyonları ve belediyelere atanan kayyumlarla mücadelesinin etkisiyle daha da pekişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, CHP, başkanlık döneminde Türkiye’nin dört bir yanına mitingler düzenleyerek, uzun zamandır gitmediği illere ziyaretlerde bulunmayı sürdürdü. Kamuoyuna yansıyan anket sonuçları, CHP’nin iktidarla arasındaki farkın açıldığını ve partinin 1. parti olarak kalmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.
KILIÇDAROĞLU İKTİDAR MANŞETLERİNDE
Bu süreçte, muhalefeti yargı aracılığıyla baskı altına almaya çalışan iktidar, kurultay davası ile CHP’yi yıpratmaya çalışıyor. Son olarak, Mansur Yavaş, Vahap Seçer ve Engin Özkoç’tan oluşan bir heyet, Kılıçdaroğlu’na giderek duruma ilişkin bir açıklama yapmasını ve tartışmalara son vermesini talep etti; ancak Kılıçdaroğlu, teklifi geri çevirerek aynı gerekçeyi öne sürdü.
Uzun yıllar Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan iktidar medyası, son dönemde birden Kılıçdaroğlu’nu manşetlerine taşımaya başladı.
AKP KULİSLERİNDE ÇARPICI DEĞERLENDİRMELER
Gazeteci Hilal Köylü, YouTube kanalında AKP kulislerine yansıyan tartışmaları aktardı. Köylü’nün bildirdiğine göre, AKP kulislerinde bu durumun oldukça olumlu değerlendirildiği, “Oh, çok güzel kavga ediyorlar. Kemal Bey de bu kavgayı iyi büyütüyor. Biz buradan sağlam yol alırız” şeklinde yorumlar yapıldığı öğrenildi.
Köylü, Ankara kulislerinde yaşananları şu şekilde dile getirdi:
CHP TÜRKİYE’NİN BİRİNCİ PARTİSİ OLMADI MI?
İktidar ve muhalefet kulislerinde güncel olarak en fazla konuşulan isim, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. İktidar cehpesinin değerlendirmesi, “Oh, çok güzel kavga ediyorlar. Kemal Bey de bu kavgayı iyi büyütüyor. Biz buradan sağlam yol alırız” şeklinde. “Nasıl yol alırsınız?” sorusuna yanıtları ise 31 Mart 2024 yerel seçimine yapılan atıflar ile geliyor. “E CHP Türkiye’nin birinci partisi olmadı mı? Oldu. E ülkeyi yöneteceğine dair bir iddia ortaya koymadı mı? Koydu. Olmadı işte. Bu iddialar boş çıktı. CHP kendini de yönetemiyor, CHP ülkeyi asla yönetemez.” İddiaların devamında, “Ne oldu peki? E bakın işte, belediyelere bakın, hizmet üretmiyorlar. Ekrem Bey’e bakın, soruşturma altında, suç örgütü kurdu, her yeri yolsuzluk sardı” çıkarımlarını sıraladılar.
“BUYURSUN GELSİN, KAPIMIZ ONA AÇIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bay bay Kemal” diyerek küçümsediği bir zamanlar “Bay Kemal” dediği Kılıçdaroğlu’na şimdi koruyucu bir tavır sergiliyor. Ankara kulislerinde, “işte sarayın adamı Kemal Kılıçdaroğlu” şeklinde yorumlar yapılıyor. AK Parti kulislerinden de “Buyursun gelsin, kapımız ona açık. Hem de iyi olur, bizimle çalışır, iş üretir” ifadeleri dile getiriliyor.
İKTİDAR VE MUHALEFET KULİSLERİNDEKİ ORTAK GÖRÜŞ
Cumhurbaşkanı, “13 yıl boyunca önünde düğme ilikledikleri bir şahsa yaptıkları karşısında ürkmemek, hicap duymamak mümkün değil” diyerek, açıkça Özgür Özel’i ve değişim taleplerini hedef alıyor. Bu hedef alınmanın sebebi, Özgür Özel’in istenilen hizaya gelememesi. Seçimlerden hemen sonra bir normalleşme çabası başlansa da, sonrasında bu süreç aniden sona erdi; çünkü Özgür Özel’in oyları artmaya başlamıştı. “Yok, olmadı böyle, ben kutuplaşmadan yürüyeyim, oraya döneyim” kararı alındı.
İKTİDAR KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU YÜREKLENDİRMEYE BAŞLADI
İktidar, Özgür Özel’i Ekrem İmamoğlu’ndan ayırmak için tüm çabalarını harcadı ve onu büyük çatışmaların içine çekme arayışında oldu. Ancak Özgür Özel, “Ben yola çıktığımı geride bırakmam” dediği anda, Sürecin içinde yer alan Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’in İmamoğlu’ndan kopmayacağını anlamış ve ona cesaret vermeye başlamıştı. Böylelikle, Kılıçdaroğlu’nun neden sıkça gündeme geldiği daha açık bir şekilde anlaşılmış oldu.
KAVGA GELİŞSİN GİBİ BİR BEKLENTİ VAR
Şu an, iktidar cephesinde bu çatışmanın büyümesi ve gelişmesi yönünde bir beklenti var. Bu beklentinin temelinde ise, anketlerde iktidarın yaşadığı gerileme yatıyor. Özgür Özel, “CHP 6-7 puan önde ve ben bir seçim tarihi veriyorum. O da 2 Kasım. Hadi gelin, karşımıza çıkın. Milletten kaçamazsınız, %29’la orada oturamazsınız” ifadeleriyle durumu ele alıyor. Gerçekten de iktidar kayıplar veriyor. Erken seçim, olup olmayacağına dair tartışmalar sürerken, iktidar kanadı, “Bu seçimi Özgür Özel’in istediği tarihte yapmayacağız” derken, aslında erken bir seçim olacağına dair bir inanç mevcut. Çünkü Erdoğan’ın tekrar aday olması için bu şart.