CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na dair yaşanan gelişmeler, hukuk dünyasında sık kullanılmayan ancak oldukça önemli bir kavramı gündeme taşıdı: Mutlak butlan. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda “mutlak butlan” kararı çıkması halinde partiye döneceğini açıklarken, mevcut Genel Başkan Özgür Özel ise bu süreci “Görevi kabul etmek tarihi bir hata olur” sözleriyle eleştirdi.
Peki nedir bu mutlak butlan? Siyasette bu kavram neden bu kadar kritik bir hal aldı? İşte detaylar…
Mutlak Butlan Nedir?
Mutlak butlan, bir hukuki işlemin baştan itibaren kanuna açıkça aykırı olması nedeniyle geçersiz sayılmasıdır. Bu durumda ilgili işlem, hukuk sisteminde hiç yapılmamış kabul edilir. Tarafların karşılıklı rızası olsa bile, mutlak butlanla sakat bir işlem geçersizlikten kurtarılamaz.
Mutlak butlan, özellikle kamu düzenine, ahlaka veya hukuki kurallara aykırı durumlarda devreye girer. Mahkemeler bu geçersizliği re’sen, yani taraflardan biri talep etmese bile dikkate alır.
Nispi (Göreli) Butlan ile Farkı Nedir?
Nispi butlan ise geçersizlik halinin, yalnızca ilgili tarafın talebiyle gündeme gelmesi anlamına gelir. Bu tür geçersizlikler daha çok taraflardan birinin korunması amacıyla getirilmiştir. Örneğin, bir kişinin tehditle ya da aldatılarak imzaladığı sözleşmeler nispi butlan kapsamında değerlendirilir.
Mahkeme, nispi butlanı kendiliğinden dikkate almaz; geçersizliğin ileri sürülmesi gerekir. Mutlak butlan ise daha ağırdır ve mahkeme tarafından resen uygulanır.
Hangi Durumlar Mutlak Butlan Sebebidir?
Türk hukukuna göre aşağıdaki durumlar mutlak butlan sebebidir:
- Kanuna aykırılık: Örneğin yasa dışı faaliyetleri kapsayan sözleşmeler.
- Ahlaka aykırılık: Genel ahlak kurallarını ihlal eden işlemler.
- Kamu düzenine aykırılık: Toplumun genel düzenine zarar veren sözleşmeler.
- Konu imkânsızlığı: Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir konunun işleme konu edilmesi.
- Ehliyetsizlik: Taraflardan birinin tam ehliyetsiz (örneğin akıl sağlığı yerinde olmayan biri) olması.
CHP’de Neler Oluyor?
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı sonrası, “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiaları yargıya taşınmıştı. Bu kapsamda 12 sanık hakkında “oylamaya hile karıştırma” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ancak görevsizlik kararı sonrası dosya, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Tartışmalar büyürken Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayın mutlak butlanla geçersiz sayılması halinde CHP Genel Başkanlığı’na geri dönebileceğini açıkladı. “Mahkeme kararını tanımıyorum demenin hukuki karşılığı yok” diyen Kılıçdaroğlu, süreci yakından takip ettiğini belirtti.
Öte yandan Özgür Özel ise böyle bir gelişmede görevi bırakmanın “tarihi bir hata” olacağını savundu.
Sonuç: Gözler 30 Haziran’da
CHP’de kurultaya ilişkin hukuki süreç 30 Haziran 2025’te görülecek davayla netleşecek. Mahkemeden “mutlak butlan” yönünde bir karar çıkması halinde, partideki dengelerin yeniden şekillenmesi mümkün.
Bu tartışmalar, yalnızca bir siyasi partinin geleceğini değil; aynı zamanda hukuk ve siyaset ilişkisini de yeniden gündeme taşıyor.