İsrail ile İran arasında yaşanan gerilim, dünya genelinde endişelere yol açtı. ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef alması, olası bir nükleer savaş senaryosunu gündeme getirdi.
Olası bir nükleer savaş durumunda, ABD Başkanı Donald Trump’ın gizli üslerden birine sığınmak zorunda kalabileceği belirtiliyor. ‘Kıyamet günü’ planı olarak adlandırılan bu varyant, ABD’nin böyle bir senaryoya karşı ne denli hazırlıklı olduğunu ortaya koyuyor.
OLASILI NÜKLEER SAVAŞ DURUMUNDA COOP STRATEJİSİ DEVREYE GİRİYOR
Herhangi bir ülke ile nükleer bir savaş çıkması durumunda ABD, “Operasyonların Sürekliliği Planı” (COOP) adını verdiği stratejiyi uygulamaya koyuyor. Bu plan, büyük şehirlerin bir kitle imha silahıyla yok edilmesi ihtimali karşısında bile ulusal savunma, ekonomik istikrar ve kamu güvenliği gibi kritik devlet işleyişinin devamını sağlamayı hedefliyor.
Cheyenne Dağı Kompleksi
ÜÇ ANA SIĞINAK BULUNUYOR
Savaş durumunda ABD Başkanı ve üst düzey isimlerin sığınabileceği üç ana sığınak mevcut. Bu sığınaklar ise şöyle tanımlanıyor:
Mount Weather Acil Durum Operasyon Merkezi (Virginia): Sivil liderler için inşa edilmiş yer altı sığınağı, hükümetin halkla iletişimini sürdürmesini sağlamak üzere geniş kapsamlı bir iletişim altyapısına sahip.
Raven Rock Dağı Kompleksi (Pennsylvania): Ulusal acil durumlarda Savunma Bakanlığı’nın komuta merkezi olarak faaliyet göstermek üzere tasarımlar yapılmış.
Cheyenne Dağı Kompleksi
Cheyenne Dağı Kompleksi (Colorado): Daha önce NORAD’ın (Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı) merkezi olan bu tesis, nükleer saldırılara karşı dayanıklı yapısıyla halen NORAD’ın yedek komuta merkezi ve COOP kapsamında bir sığınak olarak işlev görüyor.
‘KIYAMET UÇAĞI’ HAVADA GÖRÜLDÜ
Olası bir nükleer savaş durumunda Beyaz Saray yönetimi bu sığınaklardan ülkeyi yönetmeye devam edebilir. Son günlerde bu planın devreye girebileceğine dair ortaya atılan iddialar, ABD halkını tedirgin etti. İddiaların kaynağı, başkanın acil durum komuta uçağının ülke genelinde uçarken görüntülenmiş olmasıdır. Uçuş takipçileri, 17 Haziran’da Boeing E-4B “Nightwatch” adlı uçağın kaydını aldı. Dört gün sonra, ABD ordusunun Çin ve Rusya’nın uyarılarına rağmen İran’daki üç nükleer tesisi hedef alması, dünya çapında tedirginlik yarattı.
Boeing E-4B ‘Nightwatch’ (Kıyamet Günü Uçağı)
Bu ‘Kıyamet Günü Uçağı’, kriz zamanlarında hayatta kalan hükümet yetkilileri için uçan bir komuta merkezi olarak işlev görüyor. Nükleer saldırılara karşı özel olarak tasarlanmış olan bu uçak, askeri operasyonların koordinasyonunda kritik bir rol üstleniyor. COOP planı, sıradan vatandaşlarla değil, hükümet liderlerinin hayatta kalmasına odaklıdır. Bunun amacı; anahtar personelin tahliyesi, iletişim ağlarının güvence altına alınması ve hayati kayıtların koruma altına alınması ile ülkenin yönetim sisteminin çökmesini önlemektir.
LİDER BOŞLUĞU OLUŞMADAN KAOSUN ÖNÜNE GEÇMEYİ HEDEFLİYORLAR
Nükleer silahların kullanıldığı bir Üçüncü Dünya Savaşı senaryosunda, bu plan; başkan, askeri liderler ve diğer yetkililerin güvenli bir yerde görevine devam etmesini sağlayarak liderlik boşluğu oluşmadan eyaletlerde kaosun önüne geçmeyi hedefliyor.
ABD BAŞKANI ÖLÜRSE NE OLACAK?
NTV’nin haberine göre, plan ayrıca başkan, başkan yardımcısı veya diğer üst düzey yetkililerin ölmesi durumunda devreye girecek net bir halefiyet zincirini de içermektedir. Bu durum, savaş sırasında askeri komutanlık ve acil müdahale süreçlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip.
FEMA’ya (Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı) göre, COOP planı “acil durumlar karşısında kurumların asli görevlerini sürdürebilecek kapasitede olmasını” garanti ediyor. Bu plan yalnızca Üçüncü Dünya Savaşı için değil; büyük bir doğal afet, yeni bir pandemi ya da terör saldırıları gibi diğer kriz durumları için de geçerlidir.
“OPERASYONLARIN SÜREKLİLİĞİ PLANI” NEDİR?
COOP’un kökeni Soğuk Savaş dönemine dayanmaktadır. O dönemde Sovyetler Birliği ile olası bir nükleer savaş, ABD halkı için günlük bir korku haline gelmişti. Başkan Dwight Eisenhower, 1950’li yıllarda imzaladığı başkanlık kararnameleriyle bu planın temellerini atarak nükleer saldırılara dayanıklı tesislerin ve iletişim sistemlerinin geliştirilmesine olanak sağladı.
11 EYLÜL’DE DEVREYE GİRDİ
2002’de Kongre Araştırma Servisi (CRS) tarafından yayımlanan bir rapor, COOP planının 11 Eylül saldırılarından sonra uygulamaya konduğunu ve 75 ila 150 yetkilinin güvenli tesislere tahliye edildiğini ortaya koymakta. Bu durum, planın yalnızca teorik bir kavram değil, aynı zamanda fiili olarak uygulanan bir mekanizma olduğunu gözler önüne seriyor.