Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından düzenlenen Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Konferansı, 20 yıl aradan sonra Bursa’da tekrar gerçekleştirildi. Toplantıda iklim krizi, kent sağlığı, toplumsal eşitsizlikler ve kapsayıcı yaşam alanlarının geleceği ele alındı.
Taha TÜTÜNCÜ
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Yıllık İş Toplantısı ve Konferansı, 20 yıl aradan sonra yeniden Bursa’da gerçekleşti.
Atatürk Kongre Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde “Dirençli Sağlıklı Şehirler: Herkes İçin Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” temasıyla düzenlenen toplantıya, DSÖ Avrupa Bölgesi ve çeşitli bölgelerden yaklaşık 500 yerli ve yabancı uzman, akademisyen, belediye temsilcisi ve sivil toplum paydaşı katıldı. Bu önemli organizasyon, DSÖ’nün 35 yıldır yürüttüğü Sağlıklı Şehirler Ağı’nın 8’inci fazına geçiş sürecine ev sahipliği yaparak, yeni dönemin yol haritası “Bursa Taahhüdü” ile şekillendi. Toplantıda iklim krizi, kent sağlığı, toplumsal eşitsizlikler ve kapsayıcı yaşam alanlarının geleceği ele alındı.
DÜNYAMIZ KAÇINILMAZ BİR DÖNÜŞÜME SÜRÜKLENİYOR
Toplantının açılışında söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, küresel krizlerin kent yönetimlerine yüklediği sorumlulukları vurgulayarak, “Dirençli sağlıklı kentler’de ele alacağımız her konu hayati önem taşımaktadır. İklim değişikliğinden eşitsizliklere, sağlık politikalarından refah seviyesine kadar alanında uzman konuşmacılarla birlikte bu alanları değerlendirip tartışacağız ve sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Herkes için sağlık ilkesinin planlamasını herkese dahil ederek sürdürülebilir politikalara katkı sunacağız. Kentler nasıl hem dirençli hem de sağlıklı bir şekilde gelişebilir? Peki bunu yaparken doğayı, insanı ve toplumu nasıl koruyabiliriz? Pandemiler, savaşlar ve özellikle son yıllarda derinleşen iklim krizi de dünyamızın kaçınılmaz bir dönüşüme sürüklendiğini gösteriyor” dedi.
DİRENÇLİ KENTLER BİR ZORUNLULUKTUR
Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, iklim değişikliğini en iyi şekilde yönetmek ve gelecek nesillere çevresel açıdan sağlıklı bir dünya bırakmak konusundaki görevlerini hatırlatarak, “Dirençli kentler elde etmek artık bir tercih değildir. Yaşanılan dünyanın zorunluluğudur. Riskleri önceden görebilen ve bu riskleri yönetebilen olmamız gerekiyor. Yapılacak oturumların yol gösterici olacağına yürekten inanıyorum. Konferansın kapanışında imzalanacak olan Bursa Taahhüdü, geleceğimiz adına ortaya koyduğumuz iradenin belgesi olacak. Eşitlikten taviz vermeyen, barışı önceleyen, geleceğimizi önemseyen dirençli bir yol haritasıdır. Bu vizyonun tam merkezinde insan vardır” dedi.
“1200 FİDAN DİKECEĞİZ”
Karbon salımına olan duyarlılığı vurgulayan Bozbey, “Toplantılarınız süresince yapacağınız oturumlar, yayınlar ve bildirimler nedeniyle kâğıt kullanımından tamamen vazgeçemiyoruz. Ancak önemli bir sorumluluğumuz var. Bu nedenle toplantı boyunca karbon salımını hesaplayarak 1200 fidanı toprakla buluşturacağız. Dilerim bu yaklaşım diğer kentler için de örnek olur, daha duyarlı bir geleceğe imza atarız. Burada kurulacak her temas ve ilişki, ortak geleceğimize ışık tutacaktır” şeklinde konuştu.
“8’İNCİ FAZ BURSA’DA BAŞLIYOR”
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Danışmanı Kira Fortune, Türkiye’ye ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Sağlıklı Kentler Ağı olarak Türkiye’ye ve Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Bunca yıl sonra tekrar yüz yüze gelmek, çok fazla problem yaşamış bir dünyada insanlarla bağ kurmak anlamına geliyor bu çalışmalarımız. Kriz döneminde bir araya geldik. İklim değişikliği, sosyal huzursuzluk ve artan halk sağlığı tehditleriyle başa çıkmaya çalışıyoruz. Ama aynı zamanda tarihi bir aşamaya tanıklık ediyoruz. Faz 7’yi bitirip Faz 8’e başlamış bulunuyoruz. 35 yıl içinde neler yaptık ve hazırlıklılık kavramı üzerinde çalışmalar yaptık. Hiç kimsenin geride bırakılmaması prensibini yeniden değerlendirmeye başlıyoruz. Sağlıklı kentler olarak bu çok önemli dönüşümün merkezinde yer alıyorsunuz. Biz tüm benliğimizi ortaya koyalım. 8’inci faz şimdi burada, Bursa’da başlıyor” açıklamasında bulundu.
“250 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDECEK”
Türkiye Sağlıklı Kentler Ağı Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Türkiye’nin sosyo-demografik dönüşümüne dikkat çekerek, “Türkiye’de 2075 yılında her üç kişiden birinin yaşlı olacağı tahmin ediliyor. Şu anda her dört haneden birinde bir yaşlı insan yaşamakta. Günümüzde kent sakinlerinin dörtte birinden fazlası gecekondu bölgelerinde yaşıyor. Bunların yanında bir de iklim kriziyle karşı karşıyayız. Küresel iklim değişikliği açısından 3.6 milyar insan, iklim değişikliğine karşı hassas bölgelerde yaşıyor. 2030-2050 yılları arasında iklim değişikliği, ishal ve sıtma gibi nedenlerle yılda 250 bin kişinin hayatını kaybedeceği düşünülüyor” dedi. Tugay, Türkiye’de 21.9 milyon kişinin akut gıda güvensizliği yaşadığını vurgulayarak, “Dünyadaki destek ihtiyacı listesinde Türkiye de yer alıyor. Bu zamana kadar insanlar, yer, mekân, katılım, refah, barış ve gezegen temalarını gerçekleştirdik. Bugün ise 7’nci fazın son toplantısı olan ‘Hazır Olma’ temasını ortaya koyacağız. Ve bu toplantının sonrasında 8’inci faza geçiş yapacağız” ifadelerini kullandı.
