Bursa’nın tarihi yapılarından biri olan Hünkar Köşkü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün balmumu heykeline ev sahipliği yapmaya başladı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve heykeltıraş Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından yapılan bu heykel, iş insanı Çetin Topal’ın bağışıyla köşkün giriş bölümünde sergilenmeye başlandı.
Tanıtım törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen katıldı.
Tanıtım töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Atatürk’ün Bursa ziyaretlerinin tarihsel önemine vurgu yaptı.
Hünkar Köşkü’nün sadece mimari değil, aynı zamanda Cumhuriyet tarihi açısından da çok önemli bir mekân olduğunu ifade eden Bozbey, “Bu eserin ortaya çıkmasında büyük emeği olan hocamız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e gönülden teşekkür ediyorum. Kültürel ve tarihi çalışmalarımız aralıksız devam ediyor.” dedi.
“GÖREVİMİZ BU KÖŞKÜN DEĞERİNİ KORUMAK”
Hünkar Köşkü’nün Osmanlı’dan Cumhuriyet tarihine kadar uzanan özel bir yapı olduğunu dile getiren Bozbey, “1922’de Atatürk, buraya gelerek Lozan heyetinin belirlenmesine yönelik toplantıyı burada gerçekleştirmiştir.” ifadesini kullandı.
Bozbey, “Yine burada, ikinci gelişinde Sabiha Gökçen ile tanışmış, onun okuma isteğini dinlemiş ve manevi evladı olarak kabul etmiştir. Sabiha Gökçen daha sonra Türkiye’nin ilk kadın savaş pilotu olmuştur. Atatürk bu köşkü toplamda dört kez ziyaret etmiştir. Bizim görevimiz, bu köşkün değerini korumak, ziyaretçilere doğru şekilde anlatmak ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. Atatürk’ün ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur’ sözü bizim için bir yol haritasıdır. Sanatı ve tarihi bir araya getirerek bu bilinçle çalışıyoruz.” dedi.
“HEYKELİN BİR TEK KONUŞMASI EKSİK”
Balmumu heykelin yaratıcısı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ise törende yaptığı konuşmada mütevazı ifadeleriyle dikkat çekti.
Bursa’da balmumundan yapılan ilk Atatürk heykeli olan eserin tanıtım töreninde sanatçı kimliğinden ziyade eğitmen yönünü ön plana çıkaran Büyükerşen, “Ben heykeltıraş değilim, sanatçı da değilim. Benim sanatım eğitimdi. Mustafa Bozbey gibi öğrenciler yetiştirmek en büyük gururum.” şeklinde konuştu.
Büyükerşen, “Yıllarca gençlere bu ülkeyi nasıl kalkındıracaklarını anlatmaya çalıştım. Atatürk’ün karizmasını bir heykele yansıtmazsak, o heykelin hiçbir anlamı kalmaz. Bu çalışmada tüm detaylara özen gösterdik. İş insanı Çetin Topal’ın ricasını kıramadım. Bursa’ya böyle bir eser kazandırılmış oldu.” diye ekledi. Bursa’nın Türk milletine Allah’ın lütfu olduğunu belirten Büyükerşen, “Bursa zaman içinde sanayiye yönelmiş, turizm ve kültürel miras geri planda kalmış. Bu heykelin sergilenmesiyle birlikte Atatürk’ün Bursa’daki hatıraları daha görünür olacak. Heykel, ölçüleriyle birebir aynıdır. Sadece bir tek eksik var o da konuşması. Bu nedenle cam bir fanus içinde korunmasını arzu ediyorum.” şeklinde konuştu.
