İlk olarak kelime anlamı üzerinden başlayalım.
Cunta terimi, ‘komite’ veya ‘toplantı’ anlamına gelmektedir. Kelimenin kökeni, 1808 yılında Napolyon’un İspanya’yı işgali sırasında ortaya çıkan İspanyol direnişine dayanmaktadır.
Günümüzde cunta denilince akla gelenler.
Bugün bu terim, askeri oligarşiye dayanan otoriter yönetimleri ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu tür hükümetler, genellikle ya tek bir askeri liderin kontrolündeki ‘güçlü adam’ modeli, ya parti bürokrasisinin hâkimiyetindeki ‘makine’ sistemi ya da kişisel çıkar üzerine kurulu ‘patronaj’ düzeni şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Cuntalar çoğunlukla askeri darbelerle iktidara gelir.
Cunta yönetimleri genellikle askeri darbe ile iktidara gelir. Bu rejimler, ya resmi bir yönetim organı olarak doğrudan kararlarla ülke yönetimi sağlar ya da sivil bir hükümetin arkasında gizli kontrolü elinde bulundurarak hüküm sürerler. Her iki durumda da, demokratik süreçleri askıya alarak ülkeyi yönetme yetkisini ele geçirirler.
Türkiye’de cunta dönemleri.
Türkiye tarihinde, 1960-61 yıllarındaki Milli Birlik Komitesi ve 1980 yılındaki Milli Güvenlik Konseyi, iki farklı cunta dönemini temsil etmektedir.