1. Haberler
  2. Siyaset
  3. CHP Lideri Özgür Özel: ‘Yasa Hayvanları Tehdit Ediyor!’

CHP Lideri Özgür Özel: ‘Yasa Hayvanları Tehdit Ediyor!’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP Genel Başkanı Özgür Özel:

Üzgünüm ki, kimsenin istemediği ama kaçınmanın mümkün olmadığı bir gündemle karşı karşıyayız. Konya’da 2 yaşındaki Rana bebek, sahipsiz köpeklerin saldırısı sonucunda hayatını kaybetti. Bugün Erzurum’da ise 10 yaşındaki Murat’ın bir saldırıya maruz kaldığını duyuyoruz. Onun da sağlık durumu maalesef ciddi. Kendisine acil şifalar diliyoruz.

Bu iki trajik olay, genel olarak Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin bir konu hakkında konuşması durumunda siyasetin karmaşasına kapılacağımızı gösteriyor. Ancak, burada AK Partili belediyeleri suçlamıyorum. Herhangi bir belediye, bu yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren böyle bir sorunla karşılaşabilir. Bu durumu gündeme taşımak kaçınılmaz hale geliyor.

August ayının 8’inde yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğimizi ve bu yasanın sokaktaki hayvan popülasyonunu artıracağını ifade etmiştik.

“İlk hali; al, götür, öldür’dü”

Aşılama oranlarının düşeceği ve kısırlaştırma oranlarının azalacağını belirtmiştik. Saldırgan ırkların tespit edilmesi ve izolasyonunun zorlaşacağını da vurgulamıştık. Çünkü bu yasa, ilk haliyle “al, götür, öldür” biçimindeydi.

Bu öldürme kısmı, toplumda insani bir duyguya sahip olan kimse için kabul edilemez. Hem muhalefetten hem de iktidardan gelen uyarılar sonucunda bu öldürme kısmı kaldırıldı; ama geriye sadece “al, götür, ne istersen yap” kaldı.

Bu yasaya göre, sessiz ve gizli bir şekilde tüm bunlar yapılabilir hale geldi. Özellikle ekonomik kriz koşullarında, hayvan barınaklarının ihtiyaçları varken, bu durum da engel teşkil ediyor.

“Sokaktaki popülasyon artıyor”

Bu yasa, pek çok olumsuz etkileri beraberinde getirmekte. Hayvan barınakları dolmakta, kısırlaştırılan köpekler ise sokakta bırakılmak zorunda kalınmakta. Yeni kısırlaştırma gereksinimi karşılanamıyor ve böylece sokaktaki hayvan sayısı artıyor.

Veteriner hekimlerinin meslek örgütü ve Veteriner Hekimleri Derneği’yle bu konuyu görüştük. Başarılı sahiplendirme projeleri üzerine bilgi aldık. Ancak, gelen bilgiler oldukça kaygı verici. Bu yasa yürürlüğe girdikten sonra kısırlaştırmalar %30 oranında düşmüştür çünkü barınaklarda yer yok.

“Gelin şu yasayı düzeltelim”

Kuduz tehlikesi bile mevcut. Diğer aşılar yapılamıyor ve bununla birlikte hem hayvan sağlığı hem de halk sağlığı büyük bir tehdit altındadır. Bu konuyu Meclis’te tüm partileri kapsayan bir komisyonun raporuyla defalarca dile getirdik.

Rapor diyor ki: “Şans oyunlarından küçük bir yüzde 0.5’lik kesinti, bütün barınak ve kısırlaştırma maliyetlerini karşılayabilmektedir.” Bunu gündeme getirdiğimizde, “Olmaz.” şeklinde itiraz aldık.

Belediyeler için mali imkanlar sunulmamakta. Konya ve Erzurum gibi AK Partili büyükşehir belediyelerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmeli, konuya vurgu yapmalıyız. Daha fazla çocuk hayatını kaybetmeden bu yasayı düzeltelim. Bu konudaki çağrımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyuruyorum.

ANKARA BASKI YAPTI, AZİL GELDİ

Bugün 49. günü dolan Kartalkaya olayı için her hafta buradaydım. Taziyeler için sürekli bölgedeydim. Hazırlanan bilirkişi raporları 3 günde bitirildi ama başsavcı bu raporu kabul etmedi. Bunun arkasında Ankara’dan gelen baskılar var.

Raporun içeriğine bakıldığında ise suçlular arasında Turizm Bakanlığı’nın yer aldığı; Bolu Belediyesi’nin ise bu konuda savunmasız kaldığı görülüyor. Bu durum gerçek bir sorumsuzluğu göstermekle kalmıyor, aynı zamanda adaletin ne kadar sürdürülebilir olduğuna dair kaygıları derinleştiriyor.

“Mutlaka bir rapor çıkacak ama artık…”

Bakan, bu azil olayını gündeme getirdiğimde “Heyeti genişlettik.” dedi. Ama şu ana kadar kesin bir bilirkişi raporu çıkabilmiş değil. O rapor, olayın gerçek yüzünü sergilediği için birçok kesimden eleştiri aldı.

“Erdoğan’dan başkası değil”

36’sı çocuk, toplamda 78 canımızı kaybettik. Bu konuda adalet arayışımız devam ediyor. Sayın Ali Yerlikaya’ya da hatırlatmalıyım ki; kendi süre isteği üzerinden 39 gün geçmişken halen sonuç alamadık.

Geçtiğimiz hafta Brüksel ziyaretimizle Avrupa Birliği’ne tam üyelik yönünde sürdürülen müzakerelerin ne kadar kıymetli olduğunu gözlemledik. Avrupa Parlamentosu’nda yaptığımız konuşmalar dikkatle takip edildi. Türkiye’nin ve dünya üzerindeki pek çok konular hakkında öneride bulunduk.

“Keşke NATO’nun en büyük 2. ordusu tam üyemiz olsa…”

Avrupa’da barış ve istikrar için Türkiye’nin de önemli bir role sahip olduğunu vurguladık. NATO’nun en büyük ikinci ordusunun tam üye olması durumunda, sağlayacağı katkının altını çizdik.

“Türkiye’yi Trump’a, Putin’e itmeyin”

Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği sürçü lisanı da kabul edilmelidir. Ancak, bu eksikliklerin altında yatan sebeplerin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Avrupa’nın Türkiye’yi dışlamaması gerektiğini vurguladık.

Türkiye’yi demokratik bir zemin etrafında yeniden şekillendirmenin önemli olduğunu ifade ettik. Zira sosyal demokrat bir perspektifin hayata geçirilmesi gerekiyor.

“Tüm gençlere hatırlatıyorum…”

Tüm gençlerin Avrupa’da vize sorunları yaşadığını ve bu konunun çözülmesi gerektiğini belirttik. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara geleceği zamanda, bu sorunların ışık hızıyla çözüme kavuşturulacağına dair güvence verdik.

“Millet o sandığı bekliyor”

Seçim yaklaşırken CHP’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefiyle ilgili vurgularımızı yapıyoruz. Önümüzdeki seçim, bir nevi referandum niteliği taşıyor. Ya muasır medeniyetlere doğru ilerleyeceğiz ya da mevcut durumu sürdüreceğiz. Bu noktada milletin, sandık için beklediğini unutmayalım.

Sağlık çalışanlarının tamamı 14 Mart Tıp Bayramı’nı bekliyor. Son 5 yılda 70.000’den fazla sağlık çalışanı şiddete maruz kalmış durumda.

“İyi eğitimli gençlerimizi Avrupa ülkelerine kaybettik”

Bu dönemde 15.000’in üzerinde hekim yurt dışına gitmiştir. Hükümetin bu konudaki tavrı, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini etkiliyor. Yeterince hekim olmadığı gibi, sağlıkta liyakat ve performans hedefleri de belirsiz durumda.

“Hadi devam et bakalım asistanlarla”

Asistanlarla devam edebileceklerini düşünüyorlarsa, sağlık sisteminin işleyişini gözden geçirmeleri gerek. Çok sayıda sorun mevcut. Aksi takdirde sağlık sektöründe nitelikli iş gücünün azalmasına sebep olunacaktır.

Çayırhan’ı geri alacağız

Çayırhan Termik Santrali, muazzam bir değere sahiptir. Maalesef, bedavaya satılmış durumda. Seçim sonrası bu işletmeyi geri alacağız. Bu milletin malını kimseye yedirmeyeceğiz.

Tayyip yaptır bakalım anket

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, toplumun karşılaştığı ekonomik zorluklar daha da belirginleşmekte. Yükselen enflasyon, çoğu insanı zor durumda bırakıyor. Bu durum, halkın sosyal hayatını olumsuz yönde etkiliyor.

İftar hesaplaması

Bu dönemde, besici yerine ithalatçı politikalarının ağır bastığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Ramazan sofraları, insanların yaşam standartlarının ne kadar düştüğünü gösteriyor. Geçen sene 4 kişilik bir aile için 1.370 lira olan iftar masrafı, bu yıl 2.530 lira olmuş durumda.

Bu rakamların hükümetin ekonomi politikalarının kaçınılmaz bir sonucu olduğu aşikar. Sosyal adaletin sağlanması, adil bir yaşam standardı için herkesin hakkıdır.

Son olarak, Türkiye’de sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması büyük bir gereklilik arz ediyor. Sağlık emekçilerinin hakları, halk sağlığı ve geleceği açısından büyük önem taşıyor.

CHP Lideri Özgür Özel: ‘Yasa Hayvanları Tehdit Ediyor!’
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

eBursa.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Bize Katılın
Enable Notifications OK No thanks