İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Manisa’da çeşitli etkinliklerin ardından Manisa Ticaret Borsası ve Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti.
Ziyaret sonrasında Dervişoğlu, partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda gündeme gelen konular arasında yeni açılım süreci bulunurken, Dervişoğlu, DEM Parti heyetinin İmralı ve Barzani ziyaretlerine tepki gösterdi.
“BENİM ŞİARIM YÜKSEK”
Hem iktidarı hem muhalefeti eleştiren Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasette önemli olan samimiyet ve ciddiyettir. Diğer şeyleri yapmak kolaydır. Bir çizgi koymak zorundayız. Samimiyetinizi milletin gözünde sergilemek zorundasınız. Bu nedenle dava arkadaşlarımla Anadolu’yu dolanıyoruz. Halkın dertleriyle dertlenmeye çalışıyoruz.”
“Anadolu’yu dolaşmamızın sebebi, Türkiye’nin sorunlarının çözümü için ortak akıl geliştirmeye olan ihtiyacımızdır. Büyük gibi görünen sorunlar, dinlemeyi başarabilirsek basit çözümlerle halledilebilir.”
“Dinlemeye istekli olmalıyız. Ben dinlemeye, anlatmaya devam edeceğim. Bu ülkenin çözülemeyen derdi kalmayıncaya kadar siyasi yolculuğum sürülecek.”
“Ancak Türkiye, bir suskunluk sarmalı içinde. Az iş yapılıp çok laf sarf ediliyor. PR kavramı ortaya çıktı. Bir siyasi partinin genel başkanı kolaylıkla işler hallediyor. Ancak bana ‘PR’ınız eksik’ diyorlar; bu doğrudur. Ama benim şiarım yüksek.”
“Benim şiarım, Türkiye’nin birliği, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü, milletin huzuru ve refahıdır. Biz farklıyız; çünkü biz, kendi siyasi çıkarını düşünenlerden değiliz. Biz, Türkiye’nin birleştirici gücü olmak için yola çıkanlardanız.”
“TÜRKİYE ERDOĞAN VESAYETİNDEN DE KURTULACAKTIR”
Dervişoğlu, ‘vesayet’ tartışmalarına da değinerek şu şekilde konuştu:
“Türkiye, mutsuzluk, adaletsizlik ve hukuksuzlukta eşitlenmiş durumda. Ancak huzurda, mutlulukta ve adalette eşitlenmeye ihtiyacımız var. Mutsuzluk, adaletsizlik ve huzursuzluk içinde eşitlenmek, ülkenin zor günler yaşamasına neden oluyor.”
“23 yıl boyunca iş başında bulunan iktidar, hâlâ eski Türkiye’nin basiretsizliğini sergilemeye devam ediyor. Eski dönemlerde vesayet vardı; bu yadsınamaz. Ancak bu iktidar döneminde de yeni vesayetler türedi.”
“FETÖ vesayeti yaşandı. Yargı vesayeti başladı. 2017’de referandumla değiştirilen sistemin gerçekleştirilmesinin önünde çeşitli vesayetler oluştu. Bu vesayet, tek adam rejimiydi.”
“FETÖ ve onun oluşturduğu sistemle yargı vesayeti ortaya çıkarken, 2018 seçimlerinden sonra tek adamlığa geçiş yaşandı. Türkiye, o vesayetlerden kurtulduğu gibi, Tayyip Erdoğan vesayetinden de kurtulacaktır.”
“TEK ADAMLIK TANIMI BİLE YETMİYOR”
Dervişoğlu, iktidarın suni gündemler yarattığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
“Şu an tek adamlık tanımı bile yetersiz kalıyor. Kanuna, hukuka, adalete ihtiyaç kalmamış durumda. Cumhurbaşkanının söyledikleri, kanun yerine konuluyor.”
“Buna itiraz ettiğinizde ya vatan hainliği ile itham ediliyorsunuz ya da başka şekilde damgalanıyorsunuz. Böylece tartışmalar, ülkenin gerçek gündemini gölgeliyor.”
“Türkiye’de konuşulacak o kadar çok mesele var ki; iktidar, tartışmaların belirlenmesini kendi isteğine göre yönlendirmeye çalışıyor.”
“Çalışanların, emeklilerin, çiftçilerin durumu ortadayken, kadın cinayetleri yaşanırken, hukuksuzlukla mücadele etmemiz gerekirken, Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği konular üzerinden tartışılmak isteniyoruz.”
“Böyle bir tuzağa düşmeyeceğiz. Emeklilerin fitre ve zekat yükü altında ezilmesine neden olan bu düzeni yıkana kadar mücadele edeceğiz.”
“TÜRKİYE’DE ASKIDA OLAN ŞEY; DEMOKRASİ, HUKUK VE ADALET”
Dervişoğlu, Emlak Konut’un yeni projesini eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Emlak Konut, orta ve küçük gelirli vatandaşlar için taksitli evler yapacakmış ama en düşük taksit 61 bin lira. Emekli maaşı 14 bin 500 lira, asgari ücret 22 bin lira iken, bu evlere sahip olmak imkansız.”
“Bunların iş başına geldiği günden beri askıda ekmek, askıda yemek devreye girdi. Pide 30 lira, zeytin tanesi 2 lira. Bir kilo zeytinin 190-200 tane olmasına rağmen, zeytin fiyatları yüksek.”
“Peynir fiyatı 250 lira, en ucuz kıymanın kilosu 420 lira. Bu durumda fitre ve zekatlarınızı memur ve emeklilere verin.”
“Türkiye’de askıda olan şey, ekmek ya da yemek değildir; demokrasi, hukuk ve adalet askıdadır.”
“Türkiye, güvensizlik girdabında. Siyasete ve yargıya güven kalmamış durumda. Adalet ve siyaset müesseseleri aşınmış. Bunlar talimatlarla yapılan işler sonucunda ortaya çıkmaktadır.”
“Talimatla hareket eden yargıyı asla kabul etmiyorum. Ancak gerçek hakim ve savcıların bir gün ortaya çıkacağına inanıyorum.”
“TÜRKİYE BİR İHANET SÜRECİNDE”
Dervişoğlu, yeni açılım süreciyle İmralı görüşmelerine tepki göstererek şunları ifade etti:
“Türkiye, bir ihanet sürecinden diğerine savruluyor. İmralı’ya, Kandil’e, Irak’ın kuzeyine heyet göndermeye kadar her şey var. Biri ‘DEM heyeti İmralı’ya gitsin’ diyor; bu kabul edilemez.”
“Bu adamlar İmralı’ya gittiler ve Türkiye’yi, Kandil’in, İmralı’nın merhametine muhtaç hale getirdiler.”
“Siyasetin buna tepki göstermesi gerekiyor. Ancak tek işi Abdullah Öcalan’a kuryelik yapmak olan şahıslara kapılarımızı kapatırız.”
“Bu meseleler Suriye’deki dönüşümle birlikte gelişti. Türkiye’ye gelen Suriyelilerin, doğru bir yöntemle geri dönmesi sağlanmalıdır.”
“Esat gitmiştir, Türkiye’deki misafirlik sona ermiştir.”
Dervişoğlu, partideki istifalar hakkında da düşüncelerini paylaştı:
“Zor bir yolculuk başlattık ve bu ailenin yaşatılması için irade göstermeliyiz. Geriye dönük tartışmalara kapılmamalıyız.”
“İYİ Parti’nin dünü bizim; bugünü ve yarını da yanımızda taşıyacağız.”
“Siyaset, gidenlerle değil kalanlarla yapılır. Emek vermiş insanlar kendine güvenmeli ve ileriye bakmalıdır.”
Dervişoğlu, birlik ve beraberlik mesajı vererek şunları ekledi:
“Ramazan öncesi zor günler bekliyor. Birbirimize destek olmalı, sosyal ve siyasi dayanışmayı perçinlemeliyiz.”
“Türkiye’nin kurtuluşu, sağcılarla solcuları, Alevilerle Sünnileri, Türkmenlerle Kürtleri birleştirme zorunluluğunda yatıyor.”
“Eğer bu birleşmeyi başaramazsak, siyasi bir partinin sözünü yerine getiremeyen bir yapı olarak anılacağız.”