Avrupa Birliği’nde gençlerin eğitimle bağı zayıflıyor.
Eurostat’ın 2024 AB İşgücü Anketi verilerine göre, 15–34 yaş grubundaki gençlerin yüzde 14,2’si hayatlarının bir döneminde örgün ya da mesleki eğitimi en az bir kez yarıda bıraktı.
Bu veriler, üye ülkeler arasında dikkat çekici farklılıkları ortaya koyuyor. Okulu erken bırakma oranları Kuzey Avrupa ülkelerinde daha yüksekken, Doğu ve Güney Avrupa’da daha düşük seviyelerde kalıyor. Uzmanlar, bu durumu ülkelerin eğitim sistemleri, kültürel yapıları ve iş piyasası dinamikleri ile ilişkilendirmekte.
Eğitimi yarıda bırakmanın en yaygın gerekçesi ise programların beklentileri karşılamaması ya da fazla zor bulunması oldu.
Okulu bırakmayı tercih edenlerin yüzde 42,6’sı bu durumu bu şekilde açıklarken, ailevi ya da kişisel nedenleri öne sürenlerin oranı yüzde 18,5, çalışma hayatını tercih edenlerin oranı ise yüzde 13,8 olarak kaydedildi. Mali nedenler ise sadece yüzde 5,3 ile sınırlı kaldı.
Bu gerekçeler, eğitim düzeyine göre de farklılık gösterdi. Yükseköğretimde eğitimi sonlandırma, daha çok içerik ve akademik zorluklarla ilişkilendirilirken, düşük eğitim düzeylerinde aile, sağlık ve iş gibi dış faktörler ön plana çıkıyor.
Uzmanlar, erken okul terkini bireysel bir sorun değil, sistemsel bir mesele olarak değerlendirmekte. Okul desteğinin yetersizliği, motivasyon kaybı ve sosyal eşitsizliklerin süreci hızlandırdığına dikkat çekiliyor. Çözüm önerileri arasında ise erken müdahale programları, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve tüm paydaşları kapsayan “bütün okul yaklaşımı” bulunuyor.



