İngiltere’den uzun ömür uzmanı Leslie Kenny, genç kalmanın yolunun pahalı kremler veya dolgu işlemlerinde olmadığını anlattı. 60 yaşında olmasına rağmen yapılan bilimsel bir testte biyolojik yaşının sadece 20 çıktığını söyleyen kadının tavsiyelerine bir göz atalım.
Yıllarca lüks kremlere ve estetik müdahalelere yüksek paralar harcayan pek çok kişi, genç kalmanın pahalı bir lüks olduğunu düşünebilir. Ancak Leslie, 60 yaşında olmasına karşın kırışıksız bir cilde, gri saçsız bir görünüme ve enerjik bir hayata sahip. Üstelik bunu pahalı tedavilerle değil, günlük alışkanlıklarla başardığını ifade ediyor.
Leslie, hayatındaki dönüm noktasının 39 yaşında başladığını belirtiyor. Beşinci tüp bebek denemesi esnasında kendisine Lupus ve Romatoid Artrit teşhisi konmuş. Doktorları, “en fazla beş yıl ömrü kaldığını, çocuk sahibi olmasının imkânsız olduğunu” söylemiş. Ancak kızıl saçları ve sağlığıyla hayatını köklü bir şekilde değiştirmeyi başarmış. Bugün iki yetişkin kızı var ve otoimmün hastalığı tamamen geride kalmış durumda.
Her sabah yaptığı ilk şey, bir avokado yemek. “Cilt sağlığı dışarıdan kremlerle değil, içeriden aldığımız besinlerle başlıyor,” diyor. Avokadonun içinde bol miktarda bulunan glutatyon, vücudun en güçlü antioksidanlarından biri. Bu madde, cilt tonunu dengelemeye, yaşlılık lekelerini azaltmaya ve hücreleri oksidatif stresten korumaya yardımcı oluyor.
Bir fincan çay yalnızca keyif vermekle kalmıyor, aynı zamanda yaşlanmayı da yavaşlatıyor. Leslie, “özellikle oolong çayı ve yeşil çay içiyorum,” diyerek devam ediyor. “Çayın içindeki kateşinler, güçlü antioksidan özellikleriyle hücreleri koruyor, inflamasyonu azaltıyor ve cildin daha uzun süre genç kalmasına yardımcı oluyor.” Hatta marketten alabileceğiniz uygun fiyatlı çayların bile bu etkiyi gösterdiğini belirtiyor.
Kozmetik marketlere servet dökmenize lüzum yok. Leslie, basit ama etkili bir ürün kullanıyor: organik Hindistan cevizi yağı içeren dudak balmı. “Hatta sadece dudaklarıma değil, ellerime ve cildime de uyguluyorum,” diyor. Üzerine birkaç damla jojoba yağı eklediğinde cildinin nemliliğini koruduğunu ekliyor.
Belki biraz şaşırtıcı ama Leslie, Japonya’da üretilen yüz bantlarını da rutinine eklemiş. “Bunların ince çizgilerin oluşumunu engellediğini iddia ediyorum,” diyor. Fiyatı makul olan bu bantların, özellikle düzenli kullanıldığında yüz kaslarını gevşetip kırışıklıkların derinleşmesini önlediğini vurguluyor.
Leslie, saçlarını her yıkamanın sonunda mutlaka soğuk suyla duruladıktan sonra saç kütikülünü kapattığını, elektriklenmeyi azalttığını ve daha parlak bir görünüm kazandırdığını paylaşıyor. Ayrıca saç derisindeki dolaşımı artırarak saç köklerini güçlendirdiğini vurguluyor. Genç kalmak için özellikle dikkat edilmesi gereken iki şey var: güneş kremi ve uyku. Leslie, “Evden çıkmasam bile her gün SPF kullanıyorum. Çünkü camdan süzülen UV ışınlarının bile cilde zarar verdiğini unutmamalıyız,” diyor. Uykunun önemine ise özellikle vurgu yapıyor.