Çocuk yaşlarda meslek hayatına adım atan ustanın, Kamil Şingin’in geleneksel yöntemlerle ürettiği bakır ürünler sanatsal bir değer taşıyor. Şingin’in el işçiliğiyle hazırladığı eserler, zarif detayları ve estetik görünümü sayesinde hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle tarihi Memlük dönemine dayanarak “Çeşm-i Bülbül” adıyla bilinen özel ibrik modelini 100 bin TL’ye müşterilerine sunmaktadır.

HİÇBİR TEKNOLOJİK ALET KULLANILMADAN YAPILIYOR
Usta Şingin, zahmetli bu ürünleri yaklaşık bir ayda tamamen el emeğiyle üretiyor. Osmanlı, Selçuklu ve İran gibi farklı dönemlerden esinlenerek tasarlanan bu ibrikler, geçmişte dönemin zenginleri tarafından kullanılmıştır. Günümüzde ise sanat değeri yüksek koleksiyon parçaları olarak göz önüne çıkıyor.

Bakır ibriklerin genellikle ekonomik gücü yüksek bireyler tarafından tercih edildiğini belirten usta Şingin, şunları ifade etti:
“Her alıcının ulaşabileceği bir ürün olmasa da, özel koleksiyonculara hitap eden bu eserler özellikle yabancı müşterilerden ilgi görüyor. Hatta Makedonya’dan bir alıcı, bu eşsiz ibriğin yeni sahibi olacak. Çeşm-i Bülbül olarak adlandırılan bu ibrik modeli, Memlük dönemine ait bir eserdir. Tamamı el işçiliğiyle yapılır, fabrikasyon değildir. Kişiye özel üretilen bu tür eserlerde seri üretim söz konusu olamaz. En fazla iki ya da üç adet yapılabilir.”
“ÜRÜN DÖVÜLEREK ŞEKİLLENDİRİLİR”
Yapım aşamasında ölçüler netleştirilir ve ürün dövülerek şekillendirilir. İlk olarak elde forma verilir, ardından hangi döneme ait olduğu belirlenerek o dönemin motifleriyle süslenerek ortaya sanat eseri çıkarılır. Kullanım alanları, söz konusu dönemdeki medeniyetlerin ekonomik güçlerine göre değişiklik göstermektedir. Bu tür ibrikler genellikle o zaman dilimindeki en varlıklı bireyler tarafından tercih edilmiştir. Osmanlı, Selçuklu ve İran gibi çeşitli stillerde üretilen modeller, her bir bölgenin kendine özgü tarzını yansıtır.

“HERKESİN ALIP EVİNE KOYABİLECEĞİ BİR ÜRÜN DEĞİLDİR”
Bakır ibriklerin olağanüstü bir emek ve sabır ürünü olduğunu dile getiren usta Şingin, şunları kaydetti:
“Bu ürünlerin değeri yapım aşamasına ve verilen emeğe göre belirlenir. Ortalama 100 bin lira civarında bir fiyat biçilir. Ancak bu rakam, emeğin karşılığını yansıtmaktan çok sanatın değerini simgeler. Çünkü burada esas olan para değil, ortaya çıkan sanat eseridir. Söz konusu modelin çizim ve işleme aşaması bir hafta sürmüştür. Ancak eserin tamamen bitirilmesi yaklaşık bir ila bir buçuk ayı bulur. Bu tür sanat eserlerine talep çok sınırlıdır; herkesin alıp evine koyabileceği bir ürün değildir. Alıcıları milyonda bir olsa da, özellikle yabancı müşterilerden ilgi görmektedir. Örneğin, bu eserin Makedonya’dan bir alıcısı bulunmaktadır.”



