İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) tarafından açıklanan verilere göre, 2024 yılında en az bin 897 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2025 yılının ilk üç ayında ise en az 443 işçi aynı sebepten hayatını kaybetti.
İş cinayetleri, 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Gününde de devam etti.
Gaziantep‘te, biri çocuk olmak üzere iki işçi, iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen‘in aktardığı bilgilere göre, 14 yaşındaki Suriyeli çocuk işçi Ali, Tekstilkent’te yer alan tekstil atölyesinde asansörle duvar arasında sıkışarak yaşamını yitirdi.
AKP milletvekiline ait Ünal Sentetik Çuval fabrikasında çalışan 53 yaşındaki tekstil işçisi Ercan Çoban, iş kazası geçiren bir çalışma arkadaşını hastaneye götürdükten sonra dönüş yolunda geçirdiği kazada hayatını kaybetti.
“ALİ’NİN VE ERCAN’IN HESABINI SORACAĞIZ”
İş cinayetlerini sosyal medya aracılığıyla duyuran Türkmen, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün dünyanın dört bir yanındaki işçilerin daha iyi bir çalışma ve yaşam hakkı, kapitalist sömürüye son verme, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesinin bayrağını yükselttiği gün! Antep’te 1 Mayıs sabahını biri çocuk iki işçinin ölümüyle karşıladık. Bugün 1 Mayıs, işçilerin hayatını yok eden bu katil düzenden, işçiler için ölüm zinciri haline gelen bu sömürü düzeninden hesap sormanın da günü olsun.
14 yaşındaki Suriyeli çocuk işçi Ali, Üniversite Mahallesi’ndeki tekstil atölyesinde asansörle duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti.
‘Ercan’a, fabrikadaki işçiye sen götür dediler.’Ünal Sentetik Çuval fabrikasında çalışan 53 yaşındaki tekstil işçisi Ercan Çoban, gece vardiyasında çalışırken, kendi işi olmadığı halde, bir iş arkadaşını hastaneye götürdükten sonra dönerken bir tırın altında kalarak yaşamını yitirdi.
Ercan, sendikamızla gidip gelen bir işçiydi. Geçen yıl Antep’teki 1 Mayıs etkinliğine BİRTEK-SEN ile katılmıştı. Ercan, bu fabrikada tam 25 yıl çalıştı. Bu sabah hastaneye götürdüğü işçi arkadaşı Şehmuz, aynı fabrikada geçtiğimiz gün iş kazası geçirip elini makineye kaptırarak parmağını kırmıştı. Şehmuz, maddi zorluklar nedeniyle rapor almayıp işe devam etmişti. Ve sabah, aynı eli tekrar makinenin arasında sıkıştı ve hayatını kaybetti. Ambulansı çağırmak ya da işçiyi hastaneye götürmek yerine, sorumluluktan kurtulmak adına, Ercan’a ‘sen götür’ dediler. Ercan, Şehmuz’u hastaneye götürdükten sonra, vardiya değişimine yetişmek için fabrika dönüşünde kaza geçirdi ve hayatını kaybetti.
Bu ölüm zincirinin işçilerin maruz kaldığı sefalet ücretleri, örgütsüzlük ve sarı sendika düzeniyle nasıl bir bağı olduğunu dikkat edin!
AKP milletvekili, 5 işçiyi tazminatsız olarak işten atmıştı.Mehmet Eyüp Özkeçeci’ye ait bu fabrikada daha önce de 5 işçi kod 46 ile tazminatsız olarak işten çıkarılmıştı. BİRTEK-SEN, atılan işçilerle birlikte fabrikanın önünde eylem gerçekleştirdiğinde, patronun yeniden fabrikanın içine almaya çalıştığı sarı sendikanın genel başkanı ise patrona ödül vermişti.
Çocuk işçi Ali’nin ve Ercan’ın hesabını soracağız! Bu ölüm çarkının, vahşi sömürü ve cinayet düzeneği sonucunda hayatını kaybeden bütün işçilerin hesabını soracağız.”